SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2425 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

62 - (2425) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا يعقوب بن عبدالرحمن، القاري عن موسى بن عقبة، عن سالم بن عبدالله، عن أبيه؛ أنه كان يقول:

 ما كنا ندعو زيد بن حارثة إلا زيد بن محمد. حتى نزل في القرآن: ادعوهم لآبائهم هو أقسط عند الله [33/ الأحزاب/ 5].

قال الشيخ أبو أحمد، محمد بن عيسى: أخبرنا أبو العباس السراج ومحمد بن عبدالله بن يوسف الدويري. قالا: حدثنا قتيبة بن سعيد، بهذا الحديث.

 

[ش (ادعوهم لآبائهم) قال العلماء: كان النبي صلى الله عليه وسلم قد تبنى زيدا ودعاه ابنه. وكانت العرب تفعل ذلك. يتبنى الرجل مولاه أو غيره فيكون ابنا له يوارثه وينتسب إليه. حتى نزلت الآية. فرجع كل إنسان إلى نسبه. إلا من لم يكن له نسب معروف فيضاف إلى مواليه. كما قال تعالى: فإن لم تعلموا آباءهم فإخوانكم في الدين ومواليكم].

 

{62}

Bize Kuteybe b. Said rivayet etti. (Dediki): Bize Ya'kub b. Abdirrahman El-Kaâri, Musa b. Ukbe'den, o da Salim b. Abdillah'dan, o da babasından naklen rivayet etti. Ki; babası şöyle diyormuş:

 

Biz Zeyd b. Hârise'yi, Zeyd b. Muhammed'den başka bir isimle çağırmıyorduk. Nihayet Kur'ân'da:

 

«Onları babalarının adları ile çağırın. Allah indinde bu daha âdilâne bir harekettir.» [Ahzab 5] âyeti indi.

 

Şeyh Ebû Ahmed Muhammed b. İsa (Dediki): Bize Ebû'l-Abbas Es-Serrâc ile Muhammed b. Abdillah b. Yûsuf Ed-Düveyri haber verdiler. (Dedilerki): Bize Kuteybe b. Said bu hadisi rivayet etti.

 

 

62-م - (2425) حدثني أحمد بن سعيد الدارمي. حدثنا حبان. حدثنا وهيب. حدثنا موسى بن عقبة. حدثني سالم عن عبدالله. بمثله.

 

{m-62}

Bana Ahmed b. Said Ed-Bârimi rivayet etti. (Dediki): Bize Habbân rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet etti. (Dediki): Bize Musa b. Ukbe rivayet etti. (Dediki): Bana Salim. Abdullah'dan bu hadisin mislini rivayet etti.

 

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu't-Tefsir-'de; Tirmizi «Tefsir» .ile «Menâkıb»de'; Nesâi dahi «Tefsir'de tahric etmişlerdir.

 

 

İzah:

Hz. Zeyd b. Harise cahiliyyet devrinde esir edilmişti. Ken­disini Hâkim b, Hızâm halası Hatice için satın almıştı. Ondan da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hibe olarak aldı. Bu haber babasının kulağına erişince fidyesini vererek onu geri almak için Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldi.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zeyd'i muhayyer bıraktı. İsterse onun yanında kalacak, dilerse babasıyle beraber gidecekti. Zeyd (Radiyallahu anh) onun yanında kalmayı tercih etti. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de kendisini evlâtlık edindi. Ve ona Ümmü Eymen'i nikahladı. Artık herkes Hz. Zeyd'e, Zeyd b. Muhammed diyordu. Hz. Zeyd'in Ümmü Eymen'den Usâme namındaki oğlu dünyaya geldi.

 

Arablarda başkasının çocuğunu evlât edinmek âdeti vardı. Birisini evlât edindiler mi, artık o çocuk o hanenin öz evlâdı sayılır, mirasa da iştirak ederdi. Nihayet bu husûsda âyet inerek bu âdet yıkılmış, evlât edinmekle kimse kimsenin oğlu veya kızı sayılamıyacağı bildirilmiş, evlâtlıkları babalarının adlarıyie çağırmaları emrolunmuştur. Bunun üzerine

 

Hz. Zeyd azatlı kölelerden ilk müslüman olandır. Bir rivayette Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ilk gördüğü gün müslüman olmuş, diğer bir rivayete göre babasının kendisini almak için geldiği gün islâmiyeti kabul etmiştir. Hadis-i şerif Zeyd (Radiyallahu anh)'ın faziletine delildir. Onun faziletlerinden biri de Kur'ân-ı Kerim'de isminin zikredilmesidir.